levent karataş

adak

ispinoz inadına bak sen Giselle
jiletler masada şımarık şımarık
son intihar mektubumu pullarken
iki buçuk ağaçlı apartman bahçesinden o
saksafonunu çıkarmış jazz solo geçiyor

sıfır dört sıfır dokuz şafağı
anlamsız değil rakamları saatin
görünmez dengelere aralı matematiksel perde
Tanrı kondu adeta çam dalına
gece boyu şarkımızı çaldı durdu
Tanrı diyorum, Giselle, ikimizin arasındaki
akortsuz bir şakaya kurban ediyor sevgileri

dalında ötüp salınıyor küstah ispinoz
ritmiyle bozgunculuk çıkartmış zaman olgusuna
mistik baharlara çağırıyor
baharın tepelerdeki yeşil yaylalarına
papatyalara dua edelim, diyor Giselle
o an bütününde dalgalanıyor kuş
perde kımıldıyor ve serinliyor hava
varsayıyorum şimdiki zamanda yağmur düştü

ona hürriyeti sevdiren
oğlunu yeryüzünde tutuyor Giselle
günah işliyorum şiirle babakuşuma
müzik de pastoral düşler de uçup
pır pırr yok oluyor gökyüzünde
baharını özleyen kuzu oluyorum
biyolojik zamanları bilen aynaya dönüp
şımarıyorum gözlüklerim var
şımarık bir aforizma düşüyorum deftere:
intihar süsüm de terk etti beni anne

ikimizin de eskil imgesi ölüm
kolejli mektuplardan hatırlarsın
şu hatırlanmayan masumiyet duyguları
unutmuşuz Giselle
yazarak ölümleri unutmuşuz
ergen özentilerini
okul sıralarında intihar müjdelerken

jiletleri ilaç kutusunda atıyorum
asla kabullenmediğim yatağa bakınıp
kanlı uykular ihtilaline yatıyorum
evrakı metruke hükmünde
kalemle devlet yazmayı bırakıyorum

itiraf ediyorum
kalbimin oluklarını açtı o jazz Giselle
cennetten gelişi, beni yerkürede sıkışmış buluşu,
ağacıma konuşu, gayba uçuşu
o kusursuz matematiğe
teslim ol diyor, sanki babacığım
kalemi klavyeyi bırakıyorum.