oğuz erden
ağır roman
şiirse kelama racon kesilen yer
haraç alır efkardan orda bütün şairler
Kabus gibi anılar; hıfzında ağrısı başlar
Zehrini akıtır zamana; rakıyla harman şiirin
aşkın suçu yer altında; kabadayı racon façanda…
İtliğin uluduğu çamurda; haraç kesmiş kelama âhın…
Bileyli intikam jargonuyla:dumanda açılır sustalı
kana üflediğin sırrında; keskin imge bıçaklar
Bin yıllık argoyla; vurgunsun çıyan sevdaya…
Sokağın afyon tarlası; dumansız harman akşam
sayfada silinmiş tarih gibi; tozludur yıkıntılı hatıra…
Korkunç hap bataklığında; kedere yenik sonbahar
sentetik haplanma sevda; esritir ruhunu yağmurla
damara overdose sızısı; alna kavganın şavkı çatılmıştır…
Şanlı intihar sularda; nişanı esrarlı cigaran
Şarjörlerce klarnet ağıtı; gamlı puhu gibi ardında,
metal çığlığıyla bıçağın; sırtında âhı kalır…
Beyaz ergenlik anılar; siyah sudur intiharın
gövdeli çiftleşme yılanı; delikanlı efkârını acıtır
ey argonun sustalısı! cam kırığı mısra canımda paramparça!
Jiletin isyanına zula! Hangi yaraya merhem külrengi duman?
Ağır roman kavgası sokağın, klarnet ağlar hüzzamla
mürekkep kazır beyaza; sevda denilen korkunç yılan!
tılsım üfler sadrına :çingene imgeler yaslı
Afyon tarlası dergah: vecdi uzatır esrarına
Ey açılmış falçata adına, ağdalı ırmakların adına!
Al götür gönlünü giderken : kızıl jiletler ağlar
ah savrulmanın en harbi haramisi! Şairliğin kıblesini tavafla şimdi yeri!
Mevsimin en kral sızısıyla; saklama yaralısın ey kristal serseri!