zeynep karaca

annemin beni doğurduğu evi özlerken led’li aynanın yaşam arzusu

şimdi duyguya giriyoruz
sokak ortasında terk edilmiş
aynadan aldığımız boyumuz
zamana ve hayata dair bir şovdan fazlası
led lambalar var, led logolar
led aşklar da denebilir
bunun coşkusunda hayata dağılan nedir
şöyle yapıyorum kavramsal olarak
çağa yaklaşıyorum ve kavram patlıyor
o an kanımda bir sevincin coşkusu
sanal diye bir şey bir başkasının bakışıyla
simülasyon denen şeyde
sanki eller ve elmalar kendi hakkında
uzunca ama sıkılmadan
düşünebildiklerini var sayıyorum
çünkü hakikat önce var sayımdırda aklım
burayı insan tutup bir gözle açabilir mi
burayı insan yazılımcı kafasıyla
analitik alanlara boğarak
bir formül bulmak istiyorum aslında buna
şunun gibi mangonun internet satışından
kıyafet beğenen o kişi ya da o şey
mağazaya gittiğinde buna bir ad versin
aa gerçeği daha güzelmiş gibi
biz bunun içinde dolanıp durduğumuzda
karşıma çıkan ayna şöyle diyor
bana ellerinle dokunma kendine dokun
nasılsa oradan görürüm ben seni
LED’ler ve içimize sızan o ışıklar
şu an buranın sonunda değil
sokak ancak yürünerek
anlaşılıyor
içinde atılan adımın yola dair fikri mevcut
böylece buralı olmaya dair de bir fikrim var
LED’ler altında uzun bir sokak o şey