aynur türk
et lazım, et!
Olmayan zamandan değil
Olan zamandan söz ediyorum
Öç
İki tarafı yakıyor
Doğurmadan doğurturdular
Doğurmak
İçimden gelmiyor
Ebe kim
Bir fili uyutacak kadar ilacı vişne suyunda eritiyorum
“Yüz gram için”
bıçağı
bacağıma
bacağıma batırıyor sonra
yaprak gibi yüzüyorum
bandajlıyorum
Akşamdan sabaha kadar
Sabahtan akşama kadar
İnce ince
Farklı yerinden kesiyorum
Yaprak gibi yüzdüğüm -etlerimi- pişiriyorum
Ses duyuyorum
Perdenin arkasından bakıyorum
Cakarlı ışıklar
Hiçbir şeyin farkında olmayan
doğurmaya kıyamadığım “doğurduğum” sandığım
Uyuyor
Uyanıyor
Açıkıyor
Sargılarımı açıyorum
Yaprak yaprak kestiğim etlerimi pişiriyorum
Et seviyor
Yanında vişne suyu