oğuzhan kayacan

bağlar türküsü

chapter ONE

 

bağlantıyı doğalladığımız kablolar ortalıktan kalktı

mıh gibi alex tablosu, dedemin kül tablası ve korkak kediler mahalle arası

mesafe ciğerle ölçülürdü, psikoloji onmaz da dile dolaşır

kara horoz bağırmaya başladı yakın köyde eyvah

 

——

 

defterdar yokuşunda plansız yürüyorum anlık

bağcıyı düşündüm, ne gerçekti bağcı demi

gelenek toz oldu asıldı, comprehensive

tempra ülkücüsü olmadığıma sevinemedim, coffee & plant dükkanı bana hitap etmiyor

plak dükkanı ayıbediyor çarkı kaybediyor

 

burada fazla kalmam gibi yürüyorum çıtır, istanbul seni nefessiz yokuşum

köpeköldüren sheraton otel’den kaçtım sana

kavaklıdere sirke markasıymış diye

ankara rock barlarından.

o yol, bayır aşağı idi

 

teleskop muydu, onu götüne, neydi o?

sende vardır bana göstereceksin onu

gökkubbesiz gergin yöntemleri atölyende azmimle savaştın ey grandorya 

bende sekmeler açık; özel değil, halka geçirme atölyem, madiköy belediyem

terastan göremez miyim dedim hakikati, konforrüyası, “önce bizden ol”

“sonra… sıraya gir”

nah görürsün dediğini duydum gibi — dünyanın varına tamahım yok biliyosun

 

arap kahvesinde duvar şairi deye kötü bir nickname, take-awayler solgun doktorant yuvası

dilediğinden bir parçanın dahi yok garantisi, burası nat geo wild

hak ver geç dediğime, for yok beğen geç. turkey is turkiye for now

 

keskin nişancı olucam kalkınca 

casper olduydum dün gece anne

spider-man olamadım, casper oldum

muhyiddin arabi okudum.

yalnız kunt.

ötekileşmek için sürecektir çalışmalarım, halkımız sakin olsun

 

halk eğitimi gibi tatsızım, en dandik yüz metresini koştum, devlet tepegöz

kiralık olmak istemiyorum diye çok yoruldum, sermaye tepegöz

mikroskopşairi kendi mahallesinde görüyorum, hayatın bu yakasını sevmiyorum. eyy avrupa seni

diyetisyen dans ediyor parayiyici, nişantaşı’nda kliniği var

gece birası isleniyor kiralık katilleri görünce, onlar ki suda balık gibi

 

oğuzhan anadolu’nun, ben yüce bir dağı değil miydim ya?

yalnız olmak zorundaymışım ki kurumcu kenar bağ narsissisi

kız meslekli kuaför gibi tutundu hayata picoğulları

aralarında, kalenderhane ziyaretimde

mensubun seveceği şeyi dememek için bıyık bıraktım bense (immense)

ajandası yıprananlar arasında bir vakitsiz oğuzhanname tefrikası enim sonum

bulacağım bir şey ve gideceğim seni diye intiharı erteliyorum anlık

serserilik kapanıyor dostum, yerleşik hayata geçiyoruz

 

seminerimize davetlisiniz:

gayri-ihtiyari keyif ehliyeti

konuşmacı: fahdanî softî (ya dost, homie).

 

chapter TWO

 

misafirim, only o güne koyulacak erkek ismi sen için

ultrason sırası gibi gelir geçer inşallah çeyrek yaş krizim

 

——

 

kabloların nereye kaybolduğunu görmedik

alexin gözlüğünün oluşum sürecini ve yokuşlararasılığı

sosyo-ekolojik şeyi, zincirin orta parmağını

bir bostancı profiterolü tadını, kurban yarasını akılda tutamadık doğru dürüst 

bıraksam ne olurdum bağlamayı onu buna, yağız olurdum belki de oğuz değil

 

gel lan gezelim” şiirlerimden birinde çiçek nefretimi bilmeyen okuyucu

güvercin yuvası bozduğum için beni linçleyecek okuyucu

aramızdaki bağ beni mutlu edecek sanıyorum, baksana hâlâ yazıyorum, uzakta kal

yazma bana uyuyorum, plan yapıp uymuyorum

 

holaaa yabancı! yeni dil ol al beni, şenlendir gecemi

eski yeşil sar beni. allah, yüce gör beni

bana süreçler ver ey yabancı, bana kahpe felek ver

 

şehir izi kaybolması zor bende, asfalt tozu, eviçi ve kenar gürültü 

ben severim yürüdüğümü geriye dönüp, aklım o an başka yerde yürürdü

 

tekeldeki tuvalete gideceğim bir daha, kordona gideceğim 

deniz görmeyen bir evde ölmek istiyor muyum

balkana gideceğim, digora gideceğim, tundraya

en hazin yüz metresini koştum

belli olmaz sağım solum [2014: Flow, C.]

 

sakiiiin! sahile kaçacağım iş bulmadan evvel 

flört edeceğim yerli-yabancı’da yabancı olduğum vakit

istifa edeceğim zannedeceğim

tesbidedeceğim kenar gürültüden tarafta kalıp cırt sesi

kabloları koparan dayı benmişim

alex de souza dinler misin?

 

yeni yol ya da yeniyol mahallesi 

allah yüce, gör beni.