vedat barga

beceriksiz becerikli

açık bırakılmış bir yara ağzım.
tüm sesler saldırıyor karnıma
tüm sesler yürür adım ağır aksak hızlı hızlı saldırıyor.
aklımı her gördüğüm duvara yaslıyorum.
mısır ve musa
çarmıh ve isa
her duvara yaşlıyorum gözlerimi.

burayı terket burayı terk edilmiş et.
burayı terk edilmiş göğün altında bir fotoğraf et.
picasso ve dali
mavi bir ürperti gibi geçiyor üstlerinden modigliani.

neden dokununca büyüsünü yitirir bir zamanlar uzaktan baktığımız her şey
neden
beni terk ettin tanrım?

neden bir daha seni bulmamda yardım etmedin hiç?

aslında biz bir süre iyiydik.
aramız iyiydi her şeyle.
aslında bir süre her şeyin her şeyle arası iyi gibiydi.
sonra bir şeyler oldu çağ kapanmadı
ağzım kapandı her şeyin karşısında.
aslında iyi miyiz belki hâlâ
yok değiliz.
yok iyi değiliz.
değiliz çünkü düşeceğimiz her yere yuva yaptık
kalbimize aklımızı yuva yaptık
değiliz
iyi.
iyi değiliz, iyi.
değiliz sakallarım ağardı, iyi olmam lazımdı.
sakallarım iyi ben değilim siz değilsiniz.
aslında karnım ağrıyor biri elini saplamış kadar ağrıdı, elleri ağırdı.
inandığım her şey bana inanır sandım bundan iyiydim.
yürüdüğüm yol da yürüyor sandım
bundan iyiydim.
içtiğim su beni yutuyor sandım
bundan iyiydim.
iyiydim.
iyi.
iy.
i.
açılan her parantez bir cinayetle örtüyor parantez içini, kapat.
dil ve gölge oyunlarıyla geçiyor vaktim.
beceriksiz bir becerikli.
beceriksiz olmakta becerikli.

sahi buraya nasıl geldik, e hani yok leylekler, kokmuyor leylaklar, leyla kim?

ben kimdim, gece kaçta bitiyor sokak lambalarını kim tamir ediyor?

abi kim getirdi buraya
beni kim götüremiyor
aklım beni kaçıracak
kendime yardım etmeme yardım edecek yok mu biri?
-biri bazen yoktur.
-biri hiç yoktur.
-biri yoktur.
yokluğu nereye çekersen çek nereden çekerse çeksin seni
doldurmuyor boş bir bardak başka bir boş bardağı.
meksika diye bir yer var bir posterde gördüydüm şimdi hatırlamıyorum.
meksika nasıl bir yer aklıma güvercinler gelmiyor hiç, ben nasılım yusuf bey?