burak saltık

bir hazzın lülesinden

Yine bir hazzın lülesinden düşmek üzereydim
aşkın bir ucundan diğer ucuna tünerken
Kırık dökük algı, metal bir melankolinin eş anlamı günün en eksantrik saatinde

Pusu dağıldı mı dağılmadı
Yer, çekimini yitirdi
Tereddüt lügattan silindi
Zurnanın zırt dediği yer

Zamanı kaybettim hükümsüzdür
Cızırtılı bir Eglinton West radyosu kozmos frekansından sesleniyor bütün tekdüze şeyler
tekdüze Hezârfen gezileri
tekdüze helikopter sesi
tekdüze blues
tekdüze kahkahalar
tekdüze kirpikler
tekdüze gam silsilesi bir film şeridi gibi geçiyor
Bir sürü imaj bir sürü imajla çarpışırken

Türer otonomlar
oryantalistler
orkideler
ve gözlerinde şehvet gizli konsomatrisin tekila bardağındaki ruj lekesi

Türer garibin üzerinde bir berduşluk hali yine
Yani bir hazzın lülesinden düşmek üzereydim