mert çakırcalı

diaspora

içimde kalkan başa boyun eğiyorum
bilincim, diasporamı kuruyor bir yabancıda.
uzun zamandır rahat nefes alamıyorum
nefesimi zihnimden veriyorum
kalbimden alıyorum
zihnimden veriyorum
alıyorum
veriyorum
kesik kesik
bir yabancıda.
bir yabancı benim yerime benim nefesimi alıyor
veriyor,
benim zihnimden alıp benim kalbime üflüyor,
nefesini benim kalbime üflüyor,
zihnim zehirle doluyor
püskür
püskür
bir yabancı benim yerime nefes alıyor
veriyor.
bir şeyin temeli, o şeyin altında ezilme kaderine boyun eğer zamanla.
bir şey, olmaya başladığında boyun eğmiştir çoktan, olmamak zorunda kalmaya.
şimdi düşünün, ne, neyin temeliydi. ne, hâlâ neyin temeli, ya da neyin temeli hâlâ o şeyin temeli olmak iddiasına boyun eğiyor.
birçok yabancı, birçok zihnin diasporasını kuruyor uzakta, bir yerde.
bu uzak yer,
geliyor,
nefesimi benden alıp
bir yabancıya veriyor.
nefesimin diasporası kuruluyor.