yusuf araf
eee - devlet?
sonra baygın evlere çekildik
gene öpemedim seni koşar ağızla. kalakaldım gene odalarda mızrak aradı uzvum.
hani ola ki bir harbi evlat edindik. bilelim ki bilediğimiz söz sandığımızı doğrayacak.
-rastgele soruşturma saçmayın. cv’ler ölebilir-
gibi benimle bir mi -hep zinadan bunlar- diyenin oyu
her an ertelenebilir her şey
tetiklenebilir yasalar
kapılar sıvazlanabilir. menteşeler iş başına!
kimse görmeden öpüşelim. dimağımız yanılmasın.
korunabilir ağzımız.
“sevgilim. üstünde ne var?” sorulabilir
muhtemel bir “halsizlik!” cevabı verilebilir
devletlere de “eee” denebilir.
her şerhine güldüğümüzün yüzü naklen seyredilebilir.
vakalar da görülebilir. tedbirler ve tehditler de gene
bu kadar bağırıyorsa el alem. bu sessizlik niye büyüktür deyin hele.
dedim size düşürecek ampuller bu sokakların tansiyonunu. gene de devletimize zeval gelmiyor. gidin görün ağır ceza mahkemelerindeki kondisyonunu.
hiç olmadığım yeminler edeceğim.
bakayım hele aynı yardımı mı alıyor benimle üst katımdaki yatalak komşum. hele bi göreyim ağzında bakla ıslanmayanın yoksulun ağzındaki kokudan yüzünü ekşittiğini. zevallerinizi kit-eceğim.
önce kapsüllere tıkıldık
gene göremedim seni. boynu altında kalsın sirenlerin.
sağılmadım yasaklardan. sokaklardan alınmadım bu defa. hep evlerden ekran başına kilitlendim.
“rastgele imzalar toplamayın. ansızın kapınız çalınabilir. aralıklarda! aralıklarda!”