mehmet akif günerigök

geç kalmış özür

dağiçleri. senin kendini dünya sanman. okyanusta en derin noktaya kalbini koyman
dünya budur deyip kendini hatırlatman.
hayır sen olamazsın
içe düşsen, dışa düşsen
varıp soluklanacağın yer neresi?
eski olan şeylerin zamanla güzelleşmesi
bunu düşün işte taş dizerken yontarken
eksik bir düş anlattın durmadan yorumlamamı istedin nasıl
dünyanın sonuna vardım dedin dünyanın sonu nasıl
gördün ama neyi anlattın kekeme gözünle
sen parça parça dağılmış bir dağdan bahsedemezsin.
bir zaman bilgeliği senin düşlerin
ağaçiçleri, kırık aynalar, ölü derileri
durmadan bakınırsın onlara uzun sürer yolculuğun
dönersin ve anlatırsın.
bütün bunlar bana kendini anlatır.
zamanı eski yaşarsın. zamanı getirir yanına koyarsın. sokaklardan toplarsın onu
dile gelirsin. söylersin.
trajik bir sahnede yani işte uzun gecelersin
içeçıkarsın, dışaçıkarsın
varıp soluklanacağın yer
bana kendini anlatır.