selcan peksan

kızılburun

Rüzgârı alıp yüzüme şezlongda uyuyakalmışım
Mememde ölü beyazı, uçları üşümekten sivrilmiş

Parmağımı bastırıp bıraktıkça rengin değişimini
izledim. Tenimin, güneşin ve yaşadığımın ispatını.

Yan şezlongdan uzatıp parmağını bulunduğumuz koyun yanındaki
inşaatı gösteriyor

Gölgesi içinde büyük bir kütle
Toplu konut izlenimi veren blok betonlar, istinat duvarları, işçi prefabrikleri

Uzaktan bakınca hepimize,  korsanlardan kalma bir koy,
Neşeli günler ve  bitişiğinde karanlık bir gelecekten pencere

Bakıp bakıp bu nasıl olabilir nasıl olabilir bu diye tadını kaçıran hayatın
memendeki güneşin ve dişlediğin şeftalinin tadını.

Bu devasa garabetin tanıtımında, tozun, molozun satışında
Gloria Gaynor konseri eşliğinde kârlı bir partilemece yapılmış

Bunun için sosyal tesisi önceden bitirmişler burnu kaplayacak genişlikte
Şamatayı, boş lafı ve şatafatı kapsayacak sosyallikte

Gloria biliyor muydu at first I was afraid, I was petrified
organize bir dinamitleme eylemiyle bütün bir tepeyi havaya uçurduklarını

Yoksa aldığı paraya mı baktı
Yaban domuzları kış uykusuna dalmışken, yaşlıları ve yavrularıyla

uyanıp kaçabilenler bizim koya sığınmış
Dost canlısı domuzlar olarak canlandırıyorum onları,

mahzun ve uyku mahmuru
Bulabildikleri pikeye sarınmışlar

Ben olsaydım onlara elma ve bal verirdim
Merhem sürerdim göbeklerine

İnşaat tozu kaplı mememe su tutmak istedim
Tuzla nötrlemek yavrularımı avutmak