s. barış seyyar
mülemma
I.
Balat’ta eski bir kapı var
Gözlerini oyuyor ahşabın ustam
Rumdan kalma sokağın başında hayret verici bir ses
Gramofon çalıyor,
Ben ise varımla yoğumla envai çeşit harfler deniyorum
Suya gidiyorum fenerden o kapıya
Ustam şaşkın ve telaşlı:
Vasilica bsindro filli
II.
Belli belirsiz işaretler var keskide
Bir yüzün eskimiş işaretleri gibi
Anlamlı bir yazıtın tarihiyle eş
Seslerin oturduğu harflerden
O yine konuşuyor tebessümle:
Yapragları sarıdır
III.
“Zamanında burda bir ağaç varmış
Ahşap ustalarının hepsi ondan icazet alırmış
Benim büyük babam işte o ağaca yüz sürmüş
Ondan kaldı bana bu keski:
Emenan iağa bimı”
IV.
Sokağın en dar yerinde genişliyorken gözlerim
Ustam işi bir an önce bitirmekte kararlı
Elinde keskisi
Bir ahşabı büküyor, bir zamanı
Bir zamanı, bir ahşabı
Kapıyı sırtlanıyorum
Gözleri gülüyor:
Hepsinnerden garıdır