barış yıldırım

otogar cumhuriyeti

I
Yolcu otobüsleri çiçek açmış kulaklarımda Mozart, Pavorotti
operalar La Traviata Carmen’den Lamour Est Un Oise au Rebelle
Aksaray’da mola yerinde iki liraya satılıyor Şen Bilim, Putların Alacakaranlığı
Ak Saray’da ancak doyarken bin yüz elli sülâle

Merak ediyorum kimdi Ece Ayhan’ın Bunuel tokatladığı
neden kıskandı sarı hocayı; buyur saki ustalara masa donat
baksınlar inanmazlarsa rakıdan bile geniş genizle
kavrıyor ülkenin yollarını tekerleklerin hızı
Samandağ matematiği bi’ kilo toz bi’ otobos

Şu mezelerden kurulu masa ne zaman donanmamız olacak sayın amiral
beş saatte gittiği oluyor ülkenin bir ucuna gözleri kan çanağı sürücüler
karanlık güçlü bir mıknatıs gibi çekiyor kendisine hepimizin içini
karanlık güçlü bir vakum gibi de olabilir çok güçlü çekiyor çünkü
kendisine hepimizin içini bana kalırsa vakum ayrı mıknatıs ayrı da
olabilir çünkü bir şey çok güçlü çekerken kendisine içimizi
bir başka şey de sanki durduruyor ona doğru belirli bir mesafede içimizi

Karanlık bir Allah seviyor yurdumuzu, gizine bakılırsa
ve herkes biliyor sırat köprüsünde yürüdüğünü, bingo!
düşersen sağın da cehennem solun da
bu ülke en ince yeri eğrinin Ortodokssuz ahiretteki
nasıl olsa düşeceksin sen gerekçeni hazırla, eh işte
ülkemiz de bununla meşguldür on yıllarca
– diyelim ki karnı açıldı beri coğrafya çocuklarının

II
Suçu kimindir hem her şeyin her yerde oluşunun, yanımdan geçen katil kirada
bu kadar hızlı para üstü veren kadın kasiyerlerin kariyer cenneti burada
tuş basmaktan kısalmış parmaklar ve müdüriyetin verdiği yetki burada
ki pek örtüşmüş; Tersanelerde, okul önlerinde, çocuk parklarında
daha da konuşabiliriz Türkiye’nin yassılaşan kemiklere karşı
kimlere dağıttığını paraşütlerini, Türkiye’yken yere doğru hızla

Türkiye sinirlenince eh biraz çekilir de, mutsuzken değil, mülksüzken hiç
bakın halka uyuyor derler oysa eczanelerde erimiştir ilaç stokları

O geniş ve sonsuz köprüdür Türkiye’yle Türkiye’yi bağlayan
ucuz ölüm şenlikleri: iktidarda balalayka

Biz kendi Oscarlarımıza bakalım o ses Türkiye’de
korkarken üstelik haklıyken de korkmakta
küçük bir kunduracıda küçük çiviler çakıp
hatırladığını kendisinden gizleyen
kendi kırmızı halılarımız kendi savaş uçaklarımız
kendimizi karıştırıp duralım, çoğaltarak işte bizden bir tane daha
bizi sevmeyen Tokyolara, Jamaikalara uzansın

Türkiye beni çoğaltmasın ben kendimi sağaltırım ben Türkiye’yi ah ah!