feryal kaya yıldız
sabaha varmayan ruh ve armadillo refleksi
Ter damlası kaydırak omurgamda
Bir çocuk gibi. hissediyorum
Hissediyorum her şey böyle başladı
Bu eylemden, bu yükselip dinenden
Türedim ben
Hırıltı, hırıltı, hırıltı
Bir nefes, indi göğüs ve tekrar kalktı
Durma düşünme akıbetini çarşafın
Şimdi hayvan kal hep hayvandın
İnledi aygır ben sesimi bulamıyorum
Kulak başkasına çok çanak
Kendisine pek sağır
Al beyazımı al al et
Beyaz üstüne kırmızıya bayılıyorum
Bedenim şimdi tuval durma koca palet
Bir et eti nasıl arzulayabilir
Eti nasıl arzulayabilir bir et
Tırnaklarım sırtında
Bunlar dna bunlar rna
Sırtını tırnaklarımla okumak istiyorum
Çakmak sesi, soluk sesi, kalp sesi
Feromon, yaş, duman, tütsü
Pamuk, yay, ten, kemik
Eğil, sürtün, doğrul, geril
Ruhundan nefret edip bedenini arzulayışımla
Yüzleşeceğim ama sonra
Bu günahı istemiyorum sadece lekesini
İçimdeki faytona atlarımı kırbaçlaman için
Oturttum seni
Biraz değişelim rolleri, hazzımın objesi
Bastım topuğumla erkeğin yaratılış fıkrasına
Sol kaburgada tiz bir çatlama sesi
Üçüncü oktav bir çatlama sesi kaburgada sol
Anahtarımla kafesini göğsünün, bir kilit
Ve bir bağ ki zaten yapılmış gördüğüm
Ta ilk damlasında sulbün açılmaz kördüğüm
Acının ve hazzın kuyruğu bağlıdır birbirine
Tam da bu bağdan çözülüyorum
Yeterince kıvranıp sonsuz
Yeterince kıvrılıp yok olmak istiyorum