oğuz erden

takva

(ey kıyısızlık! ölü bir denizin yetimisin !! )

Eskiden çocukken edip akbayram ın adını edi sanırdım pakbayram sanırdım soyadını
Takva filminde erkan can dindar bir kişilik olan “muharrem efendi” karakterini canlandırıyor..muharrem efendi kendi halinde bir kişiyken tarikatın banka işlerine falan bakmaya başlayınca engin günaydın inşaat işleri yapan birini canlandırıyor filmde..muharrem efendinin çalıştıgı yerden ondan çuval satın alıyor..işte erkan can tarıkattan dıye mubarek adam oldu dıye.. ikibin verecegine onbin cokfahiş fiyatla alıor çuvalları.. engin günaydını şeytan tarzı gösterıo kamera.. vesvese verir gibi konusuor sonraki sahnede engin gunaydın.. erkan can iyice bunalıyor fazla para aldıgı için vicdan azabı yapıyor kendine..yemekhanede bunalıma girior o ara yemekhane masasına tak diye biri elma koyuyor..sahne orda bitiyor… yani yönetmen altmetinde diyor ki: şeytan para vermeyle yasak meyvayı verdi dıyor filmde…eyy eyy sevdiğim püsküllenmis yaparaklaarrr fantirifistok topraklaaaar hayattt senden onuuuuu biçeriiiiim gül güüül sevdıgımpüsküllenmiş yapraklar düddütürü düddürü toprklaaaar celal özyine
yine takva fılmınde muharrem efendi tarikata bağlı hep zikire gidiyor dergaha ve vecd haline gırıyor zıkır yaparken .zikir sahnesınde vecd içinde cezbeye tutuldugunu goruyoruz muhareem efendinin..hemen arkasındaki sahnede muharrem efendi şeyhın kızıyla rüyasında kendini sevişiyor göruyor devamlı ..ve burda da kendinden gecıyor muharrem ruyada sevişirken..fakat ruyadan uyanınca tövbe tövbe deyıp hemen abdest alıyor..yonetmen dıorkı alt metınde dergahda zıkrederken de vecde gelıordu ruyada kızla sevısırken de kendınden gecme halı bı nevi vecde gelıyor muharrem ruyada da.. ama ruyadakını gunah sayıyor..zikir yaparken olan vecdı guzel goruyor nıye diye soruyor yonetmen ikisi de aynı dıor aslında..
Dönerek, dönerek içine eşyanın, dönerek içine
Ölerek, ölerek sona yaklaş ey Mutassavıf
İn eteklerime, dök şerbetini, ah öl Mutasavvıf
Öl ki bir cendere resmidir cennet
İç yüzünde aynalar biriktirdiğimiz
Dön aşkın, dön sefil, dön beceriksiz, dön
Dön ki dökülesin kendine, devril kendini
Aç yüzünü, ört perdesini karanlıklarının
Şahadet et sahici sokakarına İstanbul’un
Bizans adına, yüz adına, Akşemseddin adına
Velilerimizin, nebilerimizin, ayetlerimizin adına
Sulatı güllerinin adına, odaların ve sevişmelerin adına
Gömülerin, yüzlerin, Hurufîlerin, küfürlerin adına
Ah dön Mutasavvıf, ne olur dön yüzümüzü cennetimize.
serkan ışın
(kahve gözlere kandım yandım yandım aldandım
söyle ben kimlere kaldım..yandım yandım inandım
you talking to me ? paha mu deduunn adamım)

Robert denıro