barış yıldırım
uzaklar
Bugün yalnızlığım başladı
ve ben hatırladım
nasıl başladığımı esrara
sapsarı bir haftanın son cumasında
Çişim geldi yaptım
esnedim hapşırdım kaşındım
avuçladım ellerimi
yakam açılmıştı kapattım
Kimseyle konuşmadım tek bir kelime
hiçbir kadını arzulamadım
yüzüne bakmadım hiçbir çiçeğin
merak etmedim ömrünü bir kelebeğin
şarap içmedim altın testilerden
günün batışını izlemedim
günün doğuşunu izlemedim
bakmadım telefonumdaki mesajlara
boş verdim kendini asan yabancıya
açtım bir filmi, ikinci kez izlemedim
Çıkmadım yatağımdan su içmeye bile
yine yazamadım aklımdaki şiiri
gördüğüm sirkleri hatırlamadım
kördüğüm insanları
virane barakaları
Oysa dünyanın içinden çıkıp geldim ben
cehennemin ateşi cennetin mavisinden
her yer öylesine gece ki şimdi
karanlık, ah karanlık kaplasın gizlerimi
Bugün insansızlığım başladı
sıkıldım kendimden bere yara
kitap okumadım yemek yapmadım
kamburumla avuttum bütün oyunları
bugün işsizliğim başladı
beş parasız kaldım sokaklarda
içimden dışıma bir karanlık alaca
Sivri dikeni huzursuzluğun
çıkarmaya çalıştıkça daha çok batmakta
duyguların arkasında duygular
derinlerde bir adam ismimi çağırmakta
Boğuluyorum! Uzaklar artık çok yakında