emre söylemez
yenidünya
kader ve iradeyi sağ ve sol ayağıma dağıttım
bir adım ötesi hatırı sayılır diye ayrılan insanların yanı
iki adım ötesinde duran o çingene i ching’in öpüşünü almış
fallarda kuru kuşlar görüyor.
bağladığı çaputun ağırlığıyla yüzünden avuçlarına doğru inen dal.
adıyla aynı olan bir elma.
Islaklığın farkı ile çekilmişler yaşamanın sayfalarına
İki adım ötede duran o çingenenin ağzında gezdirdiği
hızını kıskaçlarımızla seyrettiğimiz ışığına kol gerdiğimiz
güzelim yenidünya
dünya benim bir ayağım
ölmüş -ve ete susamış dişlerim
Çingenenin kanını dökmeyelim
bunu yapmayalım ama
etinin suyunu içelim.
içinde bir çingenenin yaşamasını kim istemez ki
gözleri bütün bütün, elleri gerçek
vücudunu yıkamaya girdiği oval hazne
ağacın yeşiline toprağın karasına dilini sunduğu şuh
umumi bir tuvalette erkek doğurur bize
sisi içine toplayan devlette kızı korur
kim istemez ki kader ve iradesi koltuğunun altında
bu konuşmanın içinden çıkıp gitmeyi
gözlerinde yılan lekesi.
annesinin evladı olarak