erdinç dinçer
anlayamayacağım kadar çok
anlayamayacağım çok şey var kapıda asılı pantolonlar korkunç
bir şeyi oyar gibi kurcalıyorum onu yerinden ettiğimde orada boşluk var
içine girebileceğimden daha büyük bir boşluk şey gibi bir şey beni saran
bu boşluk her şeyde var her şeyle ilişkili kedi miyavladığında hissedilebilir
çarşafların kırışıklığında görülebilir biri konuştuğunda sesinde var
biraz ilerlediğimde gerilediğimi fark ediyorum ilerlemek diye bir şey var mı
yürüdüğümde yürüyemediğimi okuduğumda okuyamadığımı
bir şeyi o şey olarak yapamadığımı söylediğimde boynun inciniyor
anlayamayacağım çok şey var yüzün eksildikçe derinleşiyor
yeğenime süper kahraman figürler alıyorum figürler kahraman süper
diane arbus fotoğraflarındaki çarpıcı tuhaflık güzellik yaşamımızda üç santimdir
beni buzulların suyuyla yıka şöyle güzelce ov her tarafımı lâkin fazla bastırma
her gün öldürülen bir yanımız ağrıyor öfke ve çığlıkla
bir şeyi kavramak için en alakasız kısmından başlıyorum sorular sormaya
bir şey söylediğimde şey boşlukta öylece duruyor bir zemin olarak boşluğu
fark ediyorum kivilerin arasına elma koyarken seni
kiviler anlayamayacağım kadar çok hayatımızı biz mi yönetiyoruz
bir şey nasıl görünüyorsa öyle değil bunu hâlâ tecrübe ediyorum
biriktirdiğim şişeleri geri dönüşüme bırakırken duyumsadığım şey
her şey anlamından yitiriyor ya da zihnimde çok
yeniden başlamaya hevesli yabani ve ilkel
bir şeyler var artık düşünmüyorum
aralık 2021