ismail demir

aşkın nur gang'i

parmaklarını saklasan
şaklatsan dilini ıslıkla
sesini ben bilirim için
ilk koşan ben olsam
evcilik oynamak hoşuna gitse
daha önce yolumun düşmediği
adını unuttuğum
naylon bir sokakta dövülsem
kemiklerimi verseler elime
pasaportun olduğunu hatırlasam
t.c kimlik numaranı sallasam
doğru çıksa
polisler gelmese polisler gitmese
iyi ve kötü göreceli olmasa
yayalar öncelik almasa
şehre zülfikar inse
kopsa gündüz geceden
kesilse bağları zamanla
kanı çekilse
yürüse toprağa yalınayak

iş makinaları kilometre hesabı satılsa
şen olsa bağın ben kilo alsam
en sevdiğin tatlı
kerhane tatlısı olsa
halka halka erisek şam olsak
çeyizini birlikte bozsak
kayık tabakları ayırıp
gerisini kırsak
patikleri yüzdürsek yağmura
çözülsek ip boyasak
ağzım açık söyleyeceklerini beklerdim
cevriyeyle hamam işine girsen
lafımı dinlemeni isterdim

olağan dışı olanın içi her son
kasaplara çiçek baktırır bu yol
ince cila malt kiriş
bu ev sana çok geniş
kendine böyle gelemezsin

şimdi beni sokağından atmışlar
kemikler elime nal
ayaklarım sende kalmış
aklımdan ne geçmiyor
kendini nasıl seçemezsin

pahalı arpa ucuz at
göçebe insan katip insan

sus