1. Unique şair denince ilk akla gelen şairlerden biri olması. Bazıları majör peşinde koşar. Biz unique peşinde koşarız.
2. Beyaz kumaş pantolon ve havai gömlek giyerek bana gençliğimi hatırlatması. İnsanı bir almancı, bir yat sahibi, bir çingene müzisyen ya da bir pezevenk yapabilir bu kombin. Metin Eloğlu şiirlerinde de hepsinden biraz vardır nitekim. 
3. Askerlik hayatının “disko”larda geçmesi. Beş yıl…
4. Retorik soru üstadı olması. O kayıtsızlık, duyarsızlık, bana ne ve sana ne dervişliği. İflah olmaz bir whateverism, bir nothingariancılık, bir apati anaforunda yüzücülük, dünya sikime minare götümecilik, depersonalize bir yaşam, o kuşçuluk, o balıkçılık:

 

…yahu dostlar yarın ayın kaçı… 

…niye şu üşüntü kaba-saba…

…yaz böyle mi geçecekti ey Ermeni komşular / Kızları kimdenmiş benden mi gebe…

…osman kim ben nesiyim bu dedikodu neden… 

…peki serçe parmaklarımızda şu antika yüzük de ne…

…gökte mi her ilk yaz, yeni sağılmış sütte mi azıcığı… 

…tüyü bitmedik yetimliğimde miydin neydin… 

…ama adın ayşe’ydi ya da ayşemayşeydi ki…

…dişleri hiç mi hiç, dişleri de olsa mıydı…

…mekke kimindi…

… Sokağa mı çıkıyorum, ben de çıkıyorum…

…evet nâpalım nâpalım işte kış perşembeleri…

…çocuğun simidi düştü aşağıya, ne diyecektim… 

…bu ne aşkı böyle güz güz… 

…bu mu aşk bu mu ürün bu mu biz…

…Ben, Güzin, yaz da bitti e sonra…

…kapı çalındığında ben belki uyumuşum…

…yaşım mı? dün geceydi kimbilir… 

…bilmem ki toplum ne der… 

…sen mi ben mi o mu her kimse…

…hani şu nisan mıdır nedir…

…us böndür mü diyormuş hegel…

 

1. Çoğul isimlerin en çok yakıştığı şairlerden biri olması: karanlık bağçaların çürük çarık elmaları…Bir şair toplumcuysa, kamucuysa, cömert ve paylaşımcıysa çoğul isimler kullanır. Cimri, bireyci, bencil, istifçi, kapitalistse tekil isimler kullanır. Bilinçdışından gelir bu. 
2. Modern türk şiirinin zirvesi olduğunun iddia edilmesi. Tabi buna ben katılmıyorum ama bunun iddia edilmesi bile büyük bir olaydır.
3. Türkiye’nin Adresi’nden sonra tam bir ikinci yeni olduğunun iddia edilmesi. Buna da katılmıyorum çok daha evvelinden başlıyor eloğlu’nun ikinci yeniliği.
4. Aşkı getirip makarnaya dayandırması. Güneş’in Çin alfabesindeki yolculuğuna benziyor bu. Önceleri ilkokul çocuklarının resimlerindeki gibiydi Güneş. Yaklaşa yaklaşa en sonunda pencere haline geldi. Eloğlu şiirlerinde de aşk gitgide makarna haline gelmiştir. Çok uzaklarda, afâki bir varlık olmaktan çıkagelip, gündelik hayata yaklaşmıştır, daha fazla hayat. Bülbülle mehtabın hakkı, heceyle aruzun şerefi karşısındaki alaycılığı da bundan kellidir. 
5. *Soyadına şiir yazması. İlk okuduğum şiiri de budur, 8 yaşında gelişim hachette ansiklopedisinde görmüştüm. “şair olmak” mefhumu ile ilk karşılaşmamdır bu. Demek ki şair böyle bir şeydi. Bunu önemsiyorum, edip cansever’in adsız bir çiçek’te dediği gibi “sevgilim / bana sen bir şairsin dediğin zaman”. Yıllar sonra, 2009’da, EŞİT (ege üni. Şiir topluluğu) olarak çıkardığımız dergide google translate şiirleri yaptık. Ben eloğlu şiirini seçmiştim. Ben keçi kaybetti, yüzbaşı çoban eloğlu diye çevirmişti translate. O zamanlar şiire yatkındı google. Şimdi epey düzgün çeviriyor.
6. Enteresan bir sofra âdâbiyatı: yavan ekmeği nasıl yersen ye. 
7. Şiir borçlanması ve şiir borcunu ödemesi.
8. Makine-adam maymun-adam dualitesi.
9. Xavier cugat: hele gel seni öküz pöstekilere saram
10. Yarım kafiyeyi sıkça kullanması. halk şiirini yaşatması.
11. İsimlerden fiil yapma yani onlara ruh üfleme saykoluğu. Horozlama, çivileme, aileleme, ayşeleme, izmirleme, hasanlama, kuşlama, rakılama, aşklama, erkekleme.
12. Peksimet şiiri ve ahmet murat’ın bu şiir hakkında yazması.
13. İlker şaguj. Metin Eloğlu Sözlüğü.
14. Horozdan korkan oğlan şiiri. Başlıbaşına.
15. Leblebiyi tuzlu leblebi yapan tuz
16. İbnetücanan. Letrizmi böyle yorumlaması.
17. “Tavsamaz” olması. Tavsamak’ı kullanması. Güzel şeydir tavsamamak.
18. Hüsnütabir mahareti. Masal masal matitas (kaynanamın götü tas) 
19. Her harfi bir yazara ithaf ettiği yumuşak g kitabında hangi harfi kime niçin ithaf ettiğinin anlaşılamaması.
20. Kuş balık isimlerinin bilmeyenler üzerinde yarattığı gnostisizma.