umut yalım

bir duygu serimi için giriş - gelişme - sonuç'un şiirinin şiiri

işbu şiire, yandaki kadını sevmek için, ara veriyorum 27 dak

ika. o sırada siz, alttaki şiirle oyalanın. şöyle ki:

 

sözen debriyaj şahin tarafından yazılmak isteyen şiirin şiiri

 

her şey benden büyük. bu yüzden, büyük boy menü seçemiy

orum hiçbir zaman. büyük boy kolalardan korkuyorum. büyü

k boy lattelerden de. üzreme üzreme geliyor double wooper

büyük seçim çünkü hiçbir şeyi kendim seçmedim şimdiye d

eğin. korkuyorum. kendimi sürek google çubuklarında aratıy

orum. çıkan bazı sonuçlar:

– mazota gelen zam yurttaşı ürkütüyor

– başkan erdoğan gençlerle buluştu

 

– millîler, litvanya’yı deplasmanda 6 golle geçti

– müsilaj esasen bir kişilik belirtisi

– kıtlık kapıda

– haarp’ın merkezi alaska mı

– dikelme sorunu bir kişilik göstergesi

– hava yarın yurt genelinde yağışlı

– fazla yeteneksizlik can aldı

sonuçların hiçbirinde yokum işte. ya da bazılarında konuk oyu

ncuyum. cidden dikelme sorunu yaşıyorum. gerçi, kişiliğimde 

de bir diklik sorunu yok değil. haber doğru. sakallarım uzuyor

durmadan. durduramıyorum. olgun kadınlardan hoşlanıyorum

uzundur. zaten her şeyler bana büyük geliyor. o yüzden, bana

büyük geliyor bütün kadınlar. kimseleri sevemiyorum. başkala

rının sevdiklerine dadanıyorum kaçtır. uzun yol aralarında lâf 

atmam bu yüzden insanların eşlerine. dinlenme tesisleri tâhrik 

ediyor beni. uzundur uyuyamıyorum çünkü. şiiride burda bitiriy

orum çünkü yeteneğim bu kadar. zaten -de’leri bile ayrı yazamı

yorum. duygusal olarak anaokul terkim. ya da bir anaokul taraf

ından terkedildim. hangisi daha beter; daha bilemedim.

 

27 dakika; hattâ, 28 dakika geçti. yerimi doldurduğu için arkada

şa teşekkür ederim. umarım, sıkılmamışsınızdır. şimdi; bir de a

şağıdaki şiiri deneyin. fârkı zaten anlıycaksınız:

 

niye alaska’da bir geyiğin hareket halindeki bir uçaktan atlamas

ı yasaktır’ın şiirinin şiiri

 

işbu şiiri anlamanız için bilmeniz gereken belli başlı birkaç başlık:

– lucienne smer kimdir?

– bill gates neden ege ve trakya’dan durmadan toprak satın almak

tadır?

– elon musk neden türkiye genelinde durmadan toprak satın alma

ktadır?

– lucienne smer kimindir?

– @zokastreetfood tâkip ediniz

– the animals 

– manisa kazıları’na kim engel olmak istemektedir?

– @galeribugalata tâkip ediniz

– çünkü

– galeribu’da en son kim öldürülmüştür?

– öldürülmüş ve birkaç kişiye bölündürülmüştür?

– bu bölünen kişilerden her hangi biri intihâr ederse

– sadece o kişi mi ölür yoksa bütün bölündürülen kişiler mi?

– austin butler

– tarsus kazıları’na kim engel oldu?

– ahid sandığı nerde?

– lucienne smer nerdedir?

– 900 g  tire kooperatif tereyağ neden 167 tl ? ( 9.6.22 )

– (hayal + et) x2 + (elvis – beatles) = ?

                             (19.8.84 – 1956)

 

– ahid sandığı kimdedir?

– lucienne smer birasını içerken pariste, düşündü; karahan tepe gör

evi ne zaman kendisine tebliğ edilecekti? türkler’den önce, elde etm

esi gerekiyordu türk tözü’nü. türk tözü, mossad tarafından konulmu

ş bir addı. ne olduğunu birkaç kişi biliyordu sâdece. lucienne smer d

e bilmiyordu. zaten bilmesi de gerekmiyordu. 

– bkz. ricâl’ûl gâyb erenleri

– bkz. yada taşı

– şirâlı mûşîr’e 43 şişe kinini kim verdi?

– bu kininî kin kimindi?

bu kadar başlık yeter. şimdi esere geçebiliriz:

 

lucienne smer birasını içerken paris’te ve karahan tepe görevi kendis

ine tebliğ edildikten hemen sonra, irisu kilisesi; temelleri çürüdüğü ve

tutanacağı toprak kalmadığı için, derenin dibini boyladı. ses çıkarma

dı kimseler. 2 gün sonra, köyün hemen dışındaki, doldurma toprağa d

ikilen erenköy apartmanı selle birlikte yine derenin dibini boyladı. ve b

ugün… imâr izniyle, tümüyle yapılaşan kıyı şeridi, selle birlikte derenin

dibini yolladı ve derenin dibini kırmızıya boyadı. yetkililer, tâkdir-i ilâhi

dedi ve çay + ( makarna – kömür ) = sosyal devlet dağıtıldıktan sonra, 

gitti yetkililer güzel jetlerine ve jiplerine binip ikâmet ettikleri yerlere. ju

lienne smer tüm bunları okudu akıllı ve şifreli cebinden. ve güldü. türk

tözü mü? türkler, toz oldu gitti suya bulanarak

 

anlamıyanlar için: tüm yukarki dizelerin özeti başlıkta gizlidir. şiirde ge

çen ahali, selde boğulan ve öncesindeki göstergelere göz kapayan küt

ledir. sözün özü; uçaktan atlıyan geyiklerden bir farkları yoktur. 

önemli not: merhaba, ben yukarki şiirin kendisiyim ve çok kötü yazıldığ

ımın kanısındayım. keşke beni hilmi yavuz ya da dengi biri yazaydı; çok

daha memnun kalırdım…

– hayırlı sabahlar.. isterseniz; dileğiniz üzere, sizi ben yeniden yazabiliri

m.

– hilmi bey!.. cidden mi? 

– bittâbi ki…

– çok sevinirim, hilmi bey. ne zaman yazabilirsiniz beni yeniden?

– 5 dakika içresinde yazarım. önce, yeniden okumam gerek sizi.

– bittâbi ki…

– o zaman okuyorum ve yeniden yazıyorum sizi; izninizle…

– tamam, çok teşekkür ederim.

– başlıyorum o zaman…

5 dakika sonra:

– okudum. ama işbu şiirde, hükümetin hiçbir hatasını görmediğim

den, yeniden yazılamayacağınız kanaati hâsıl oldu bende. 

– nasıl olur? dere boyuna imâr izni verilir mi; hilmi bey?

– orasını bilmem. müsaadenizle… kalkmam lâzım. akm’de konuşm

am var. 

– tabii ki, müsaade sizin; hilmi bey.

hilmi bey, uzaklaşır şiirden.

– şimdiiiii… ne yapacağım ben?

– merhaba; eğer izin verirseniz… ben yazabilirim sizi yeniden…

– merhaba; siz kimsiniz?

– bilmem, kimse sanırım. henüz biri değilim.

– adınızı öğrenebilir miyim?

– larkin.. philip larkin.

– ama… siz… o ünlü ingiliz şair değil misiniz?

– teveccühünüz. şiir yanında şair nedir ki?

– olur mu? size saygım sonsuz. beni yeniden yazabilirseniz, ço

k mutlu olurum.

– o zaman başlıyalım hemen. ne dersiniz?

– hemen!

– o zamaannnnnn; şöyle diyelim:

 

lucienne smer birasını içerken pariste

                                                                     nezihe kirli bardaklarını

yıkıyordu evin. nezihe yeni gelin. ne lu

                                                                    cienne smer bilir nezihe

ne de bira. yalnız bir ara

                                            sigara

içmeyi denemişti annes               i yakalıyana dek onu. camdan 

bakıyordu nezihe. yağmuru gördü. devâm etti işlerine. akşama

dek sürdü. sofrada öğrendi ki

                                                      sel yapmış sabah bakıştığ yağm

ur. taşkın olmuş. irisu kilisesini alıp götürmüş. kilise yerine kon

ut konduracakmış belediye. ahalinin hayrına diye

                                                                                        ses çıkartma

mış kimseler. ertesi günü

                                                 aynı saatte başladı işe nezihe. yine

yıkarken bardakları

                                    yine gördü yağmuru. bu sefer daha kalındı

ve koyu. oyarak yağ

                                    ıyordu göğü. öğleni haber geldi zaten. köyü

n dışrasındaki eren

                                   köy apartmanı boylamış suya bu sefer de. 1

4 kişi yitirmiş yaşa

                                  mını. 10’nu çocuk. ölenlerin yakınlarına yardı

m yapılacakmış v

                                e aynı yere bir apartman yeni. herkes sevindi b

u habere. ve yatı

                              ldı bu haber üzerine. ve uyanılmadan daha

                                                                                                          gece

sine yağan yağmur beldeyi belledi. belde suyun dibini boyla

                                                                                                           dı.

suyun dibini 121 kişiyle boyadı. büyük afet. ekipler. devlet ric

âli. ricâlar. ağıtlar. sözler. sözcükler. özürler. duâlar. mezârlar. tev

ekkül. küller ve sâireler. 10 saat sonra

                                                                     tüm yetkililer bindiler jet v

e jiplerine ve gittiler ait oldukları yerler

                                                                     e. ve nezihe

                                                                                            bir daha bard

ak yıkamak zorunda kalmadı. ve nezihe

                                                                       bir daha yaşamak zorund

a kalmadı. 

– nasıl oldu? 

– çok daha harika, sayın larkin. çok teşekkür ederim. kendimi çok d

aha iyi hissediyorum. 

– ne demek. o zaman, iyi günler. görüşmek dileğiyle.

önemli not: şiirde sözedilen kişi, yer ve zaman birimlerinin

                     gerçek kişi, yer ve zaman birimleriyle kesinlikl

                     bir ilgisi yoktur 🙂 

lucienne smer de dâhil. çünkü o bir mossad casusu. bu yü

zden de gerçek değil. var ancak gerçek değil. tüm iş ve aşk

ilişkileri’ndeki kişi, yer ve zaman birimleri gerçek değil. hep

si teyide ve tasdike muhtaç. ör; lucienne smer birasını içerk

en pariste’ki kişi, yer ve zaman birimleri hiçbir zaman gerçe

ği yansıtmamakta olabilir. bu, bile kesin değildir. çünkü cas

usluk evreninde paris diye bir yer gerçek olmayabilir. ya da l

ucienne smer adlı biri… bunu, kimseler iddia edemezler. bira

yerine sigara da içebiliyor olabilir. yalnız, tek gerçek var; o da

, bu şiir. işbu şiir var olmayabilir ancak gerçek. nasıl mı?

 

tüm bunlar umut yalım’ın üfürmeleri olabilir

hilmi yavuz yüzünden olabilir

bir şeyin gerçek olması için var olması gerekmez.

küçük saatim geldi. demek biraz ölücem. biliyorum bu

nu. hem de ölümden önce biliyorum. ölüceğmi, ölümd

en önce bilmek beter. çünkü, hiçbir dine ve dile ait ola

mıyorsun. oysa, ben, kendimi türk ve müslüman olarak

ölmeye çok hazırlamıştım. kendime duâlar ezberletmiş

tim. kalpağımı daha yeni temizletmiştim. gassâlımı bi

le ayarlamıştım. mezârımı kendim seçmiştim. kefenim

i kendim dikmiştim. cemaatimi bile hazırdı. ama biri öl

eceğmi bana ölümümden önce sızdırdı. bu, lucienne sm

er olmalı. bu, acayip kızdırdı beni. şimdi, kim olarak ölece

ğmi bilmiyorum… 

– bu, nedir biliyor musunuz peki?

– nedir, bayan smer?

– ölümsüzlük. 

– ölümsüz olmak istemiyorum, bayan smer. kim olarak öle

ceğmi bilmek istiyorum. 

– orasını, siz bilemezsiniz.

– evet.. allah bilir.

– hayır. biz biliriz.

– tövbe.. tövbeee… siz kimsiniz?

– biz de bilmiyoruz. bize tebliğ edileni yapıyoruz.

– başka sorum yok.

– tamam.

         e)    hepsi