emre söylemez
bitmeyen şarkı
Lunapark toplanmış gidiyorlardı
Tırtıl vidalardan ibaretmiş. Ses.
Kanca atın boğazına gelecek. Geliyorum
Balerinin ayak bileğini gören kaç çocuk var ki
Bana başladığın yerden gelemeyeceksin
Zaten biraz bekleyince dağılıyormuş
Bir kokarca mıyım ben. Ne hep?
Ellerim ceplerimde karşılaşıyoruz
Yalnız beni dinliyor mahalle
Senin Şarkını Söylüyorum
Yırtık pırtık seslerle
Toza dumana belenmiş görüntü. En çok Ses
Ne diyaframı? Ölü bir güvercinin torbacığından nefes veriyorum
Şu dolaba girip dursam gitmeden
Korsanlardan kaçarken bana çarpıp yakalanıyor kadın
Hint vedalarında gıcırdıyor kanım
Unutmamak için ezberimde tutuyorum
Bir, iki, üç içimde durdurduğum sakar ruh
Nolur dur düşüyor şekil cızıldıyor müzik
Bilmem çizik ben, bilmem öyle notalar
Bi la sesini biliyorum o da telefondan
Ahizenin diğer ucundan bir ofise giriyorum. Ses.
Tehlikeli adamlar kayda alıyor. Diyorum
Siyaha çalar yüzün ah senin güzel yüzün.
Romantik
Toplanmış gidiyorlardı çöplerinden anlayabilirsin
Kimin kim olduğunu. Arabesk bir kaseti
Geriye sarıyor serçe parmağım
Çirkin el yazısı aşk mektupları kınnapla bağladım
Birinde Sevgi gibi kutsal kelime.
Le Beirut diye başlıyor başka bir kadının sesi.
Ortalığa kan damlamış olmalı şimdiye
Yükseklik korkusu olmasa alkole tutunup
Uçacakmış kokusu. Şehre girmiş orman,
duayı sözsüz öğrendim.
Ne koyarlarsa koysunlar aramıza
Kim engel olabilir ki bir aramız olmasına
Böyle cümlelerle yatıştırıyorum kalbimi.
Senin Şarkını Söylüyorum
Bildiğim tek elif ba