songül çiçen

çıkılmayan

Vaatsiz zihin uzamı unuttu
Boyuna yakındığı bağdan
Kurtulduğunda koşmuyor
Engeli devinimsiz göz
Beklentisi ürperti
Kapalı kapılarla bakışıyor

Yoklaşmaya yakın yalnızlıktan
Öfkenin barut yapmadığı yerler
Sessizliğini dinliyor kapatılmanın
-Ne çok ölü var her yerde-
Şaşarak şekil veriyor
Uzağındaki sonun korkusunu
Taşıdığı her boşluğa

Yüzeyde parlak
Çukurları inince soluk figürler
Ölüleri rüyalarında dikizlerken
Kaçamıyor
Görüntülerin sessizliğinden
Uzuvlarında saçaklanmış pelteler
Bıçağın dayandığı kemiklermiş eskiden

Bilinci durgun kontrtecelliden
Belirsizliği değişmeyecek gözünde
Tahammül edemez kendine
Anlamın ele geçiremediği
Suçlunun yansımasındaki evren