devrim horlu

çirkinleşmek istemiyorum

Uyanmadığım sabahı kalmadı dünyanın
Ağzımı hep salkımlar için açtım
Kopararak anlattım dişlerimi
Emmekle dudaklarımı incittim

Dışarıda beygir gücümle tanımlanabilirim
Atılabilirim, kusulabilirim dışarıda
Sevdiklerim bile var arasında onların
Beni yarasıyla kıyaslayan herkesle
Kucaklaşarak, beni kurcalayan herkesi
Bozarak, kendimi kaybetmek istemiyorum
Çirkinleşmek istemiyorum, bayramlık ağzımı
Açmak, birini elime almak, dövüşmek
İstemiyorum. Yaptım çünkü yeter, kaybettim
Çirkinim zaten, bunun için daha fazla
Ne yapabilirim. Küfrettim, vurup kırdım ve
Yeterince yedim dayağınızı

Ne mutlu size harikasınız, her şeyiniz var, kalbi
Niz bile. Ne mutlu size ama çok fazlasınız
Ama çok fazla olmak ne fena, aman çok fa
Zla olmak ne kötü, mesela yerden hiç izm
Arit toplamamışsınız
“Belli ki siz çaresizliği hiç tatmamışsınız”
Ne mutlu size insanlarınız var, besl
İyorsunuz onları, geziyorsunuz onlar
La. Benziyorsunuz. Ne mutlu fiyatlara, ne gü
Zel fiyat olmak, fiyatı olan şeyler ha
Rikadır çünkü

Dünyaya kaldığım yerden devam edemiyorum
Kalamıyorum da zaten, durmadan değişiyorum
Ama sıkıldık biz, herkes tütün sarmasın
Hepiniz iyi olmayın, bazı hayvanlar ölebilsin İstiyorum. Paylaşmayı bilmeyen gelmesin p
Eşimizden. Tutmayı bilmeyen koşmasın p
Eşimizde. Öpmeyi binmeyen bıraksın p
Eşimizi.

Dudaklarım katlanıp uçak olabilir
Dişlerim yırtılabilir, gerçek değilim çünkü ben
Ağzım kök salabilir belki, neden olmasın
Zaten uyanmadığım sabahı kalmadı dünyanın