zeynep karaca

dünyanın bütün localarında bir koltuğun var

bir otel locasında ya da kafesinde
mendil satan bir sokak çocuğu oturamaz
bu yer yüzüne inen ilk insanlık bilgisi
eğer bazı bilginler bunu
yorumlayacak olsa
mutlaka şöyle derdi;
ayrı ve bitişik tüm insanlık
bu eşitliğin tarafında değil
eğer bunu arama motoruna yazsaydık
kafe önlerinde mendil satacak kadar
oraya yaklaşabildiklerine inanırdık
eğer bunu da bir ekonomiste
yorumlatsaydık
şöyle diyecekti;
dünyanın başında ve sonunda
ona layık görülen özgürlük bu kadar
o zaman bütün localarda oturan
benler ve bizler
bazen uykuyla, uyanıklık arasında
bazen burası yanlış diye
öfkeyle doğrulurken
bazen düş gördüm ve tüm dünyaya yetiyor derken
bazen içimde bir evren
ayaklanıyor derken
bazen dünyanın çöp konteyneri etrafındaki
beni boğuyor derken
birden kendime çocuğun ne zaman
bu yer yüzüne ait ve içinizden biri olarak
bu şehre ait ve sahibi olarak
ne zaman onu yüreğindeki
ayaklanmaya denk bir
aşırı yorumuna denk geleceğin
ya da bir tür kendi yorumu olarak
dünyanın başında ve sonunda
bir gün mutlaka
kendine aşırı inanmanın
bir kalp çarpıntısı sonrası gerçekliğiyle
haykırıyorum
haykıralım
herkes haykırsın
ve cevap için üç kere daha tekrarlayalım
senin dünyanın bütün localarında
ayrılacak bir koltuğun var