liman mehmetcihat

emrah serbest

Bu emrah serbest adımın sonunda t var diye açıklama yaptığından beri karıştırıyorum, serbes miydi, serbest miydi, t var mı demişti yok mu demişti. Keşke hiç açıklama yapmasaydın be birader. Neyse, kitap yazmış yeni, hayırlı olsun. Olsun da, inşallah bir gün bizi de ezmezsin emrah kardeeş. Trafikte alfa romeolardan uzak dur. Hatta bence sen artık araba sürme. Gidip lüks spor araba almış bi de. Oğlum sen futbolcu musun. Bu ne kekoluktur ya. Benim kitaba saygım vardır. Cancel culture’a da karşıyım. Neden? Çünkü 90 iqlu 10 kişi bir araya gelince 900 iq olmuyor. 80 oluyor maalesef. Toplandıkça azalır yani. Kitabına karşı yürütülen kampanyayı görünce birer tane almaya karar verdik dostlarla. Kim bilir, okuruz da belki. Bakalım neler anlatmışsın yine. Ne maceralar, ne sürükleyicilikler, ne göndermeler uuu. Kitabını alıyorum. çünkü kim ne derse desin, ben suçu ve suçluyu severim. Düşenin dostuyum ben. Her türlü şerefsizlik, alçaklık, adilik ve bilhassa ahlaksızlıkla da bana gelebilirsiniz. Bunların bana yönelik olmaması şartıyla tabi. Bizim de alnımızda enayi yazmıyor. Ben fatalizmin peygamberiyim. Evet, herkes gibi benim de davranışlarım, duygularım, tutumlarım otomatik. Ancak bütün bunların kendi iradesinin marifetiyle oluştuğunu zanneden zavallılarla ben bir olamam. Sorumluluk var üzerimde. Herkese şefkat borcum var. Hamamböceği gibi oraya buraya kaçışıyorsunuz. Örümcek gibi bir yerlere tutunmaya çalışıyorsunuz, görüyorum. Görüyorum ve acıyorum lan size. Lan diye konuşan bir peygamber gibi. (yabancı bir filmde görmüştüm bunu. nuh’tu sanırım.) Biz böyleyiz işte, veda ederken bize hakkı geçen varsa buyursun alsın diye sırtımızı açarız. Biz onlar gibi değiliz. Şiirden anlamayan edebiyatçıları hiç sevmem. Sen quaresma mısın yaa chevrolet camaro filan. Bak, bir gün ben yeni aldığım liverpool formasıyla halı sahaya gitmiştim. Kenardan biri seslendi, ooo alfa romeo tamam, liverpool tamam. Ben tottenhamlıyım ama buradaki olay klas meselesi. Onu tespit etti halı sahacı. Sınıf ötesi bir klastan bahsediyorum ve o klası sende göremiyorum. Çünkü şiir büyüktür roman, bunu hep söylerim. Marifet şiirde. Biz hırsızlık yaparız. (camiye kilim çalmak için gideriz.) Ama ben hırsızlık yapsam babam karakola gelip beni döver bilmem ne diye siktiriboktan bir edebiyat yapmayız. Baban neden böyle bir şey yapmak zorunda olsun? Senin baban iyi, oğlunu kurtarmak için birilerini devreye sokanlar, rüşvet verenler, en iyi ceza avukatını paraya boğanlar, maktulün ailesine kan parası verip ifade değiştirtenler kötü mü yani? Bunu mu demek istiyorsun. İşte böyle kazdığınız ahlakçılık kuyusuna düşersiniz işte böyle. Dünya kadar hippie geldi geçti, o otomatik portakallar neler neler ne filmler çekildi, onca psikanalist neler neler keşfetti, şu geldiğimiz noktaya bak, victoria ingilteresi alüminyum. Sheffield F.C. kuruluyor. Bramall Lane’de, dürüst ve iyi insanlar, kraliçeye bağlı, ahlaklı insanlar, yanlış yapanı hep bir ağızdan anında kargışlayan güzel insanlar bee. Çok duygulandım.