tarık efilti

Haliç Kıyısında Kola, Çekirdek Ve Krithon

Başlarken herşeye ve bitirirken de öyleydi insanın aşkla, savaşla olan ilişkisi
Ki
Müjdelendim ben aritmetiğin dönüşü ve Türkçeyle
Zincir marketlerin poşet sattığı reklamla üleştirildim
Bilin
Ey Hindli Bilgeler, ey siz kan kustuğunu söyleyip vişneli meyve suyu tükürenler
Göğsüme çiziktirip durduğum hakikat değildiyse bile
Yalan birazcık bile değildi
Çünkü kimseler söylememişti bunu
Tek başıma
Başım varken
Hatta bizatihi kendim olmak suretiyle keşf etmiştim
Herkesin kendi hayatına Hector başkasına Akhilleus olduğunu
Ama ben öğrerken kendimi
Eski Mısır’dan ve Amerika’dan geçerken bile – güneşin ve rüyaların paralelliğinde-
Reddediyorum Romulus’a er olmayı
Çünkü Habil’i seviyorum ve biliyorum abdest almasını
Çünkü Allah’a, ahlaka ve birazcık kadınlara inanıyorum
Çünkü güzel kadınlara, güzel yerlerde nasıl saltanat toplanacağını biliyorum
Oysa insan marjın ve imajın kıyısındayken
Bilmiyorsa
Vantilatörlere ve klimalara rağmen
Cünüb adamların ülkesinde tırnak yemenin rezillik olduğunu
Bilmiyorsa
Silgi çöplerine ve test kitaplarına rağmen
Aşkın hakikatinin, kavuşmakta olduğunu
Nerde istifa edilecek bab-ı hükümet
Nerde rahle-i tedrisatçılara rağmen yataklarımıza somutluk katan sarsılışlar
Ey Hindli Bilgeler, ey siz Türk Dil Kurumu’nda Türkçe konuşulduğunu zannedenler
Fenikeliler yol alırlarken Kartaca’ya – Roma’nın tam karşısına –
Bilmezdim Celile’de halkı doyuranın İsa olmadığını
Bilmezdim gecenin sonunda sabahlıkların olmayacağını
Çünkü kadınlar ve omuzlarım gelirlerdi ve çoğaltırlardı dehşetimi
Karbonmonoksitin ve diskriminantın olmadığı yerlerde
Çünkü omuzlarım ve kadınlar gelirlerdi ve çoğaltırlardı dehşetimi
Geceliklerin ve terlemeklerin olduğu yerlerde
Halbuki ben kimin bedeninde kirlenmeki umdumsa
Bulamadım onda temizlik namına birşey
Vücud kremlerinden ve şampuanlardan ve cild yağlarından başka
Öyle ki ben dudaklarımı hiç bırakmadığım halde yârin boynuna
Seksapelimden ve evliliğin gizlerinden haberdardım
Kopernik’e ve Newton’a rağmen
Ey Hindli Bilgeler, ey siz ağdalı erkeklikleriyle sevişmekten bahseden sizler
Açıklayın
Neydi arkelerin arkhe problemi ki
Kuşlar öterken oldu, kira fiyatları ve kredi borçları hayatımıza konu mankeni
Bilinmez
Ama insan cadı balkabakları ve kelek karpuzlar arasındaki farkı anlamlandırabilirse
Ve
Kol saatlerini, poliçe seslerini, EFTleri
Güzel kadınlarla oynaşmaya tercih etmezse bulabilir
Çocukların ölümden sonra matematikle ilişkisini
Ey Hindli Bilgeler, ey siz nehirleri kirlettikçe temizlendiğini iddia edenler
Sandalyelere oturuldu, standartlar azaldı ve Haliç kıyısında çekirdek yerine cips yiyenler arttı
Ve başladı erkekler arasında bel soğukluğunun ve skolyozun izdihamı
Ancak insan kanırtırsa veya kanatırsa yaralarını
-CÜZDANLARIN VE VELOSPİT KELİMESİNİN OLMADIĞI AKVARYUMLARDA-
Anlamlandırabilir
Neden mitralyözle bakışırdı Nico ve Stephen yürürken Yeruşalim’e
Neden gönülleri düşerdi levendlerin, Venedikli Korsan Kızlarına
Ey Hindli Bilgeler, ey siz lovebombing ve bodyshaming’den bahseden sizler
Bilin ki
Rab bana şiir söylememi buyurdu
Somurtabilmem için, dudaklarımı çatlatmak için
Bilin ki
Rab bana şiir söylememi buyurdu
Yalancı peygamberlerden sakat çocuklar doğurtmak için
Ve ben görüp söyleyeceğim
Aşk’a ve savaşa ve Haliç Kıyısına inat
Kaçmayacağım ey Hindli Bilgeler
Ey Hindli Bilgeler
Söyleyin Krithon’a
Kaçmayacağım Sokrates gibi
Döğüşeceğim ve dile getireceğim edilgenliğin günahını, küfrünü
Beyaz yakalıların şairlerine karşı
Deniz derinleşse dahi döğüşeceğim
Hezeliyat peşimi bırakmasa dahi
Ey Hindli Bilgeler
Ey Hindli Bilgeler, ey siz orbitallerin ve atom teorisinin müminleri
İnsan nisyandan değil iînas’tan
Bilin
Yoksa Haliç Kıyısında cips yiyenlere rağmen kim atsındı çekirdek çöplerini geometrinin kalbine
Kim aşık olsundu dalgaların eşiğinde
Bilin
Ey Hindli Bilgeler
Ey Hindli Bilgeler
İnsan eşref-i mahluktur diyorlar
Öyleyse nerde
Nerde ZULME KARŞI MUKAVEMET
Nerde bıçak
Nerde kılınç
Nerde tüfenk
NEREDE CEPHE
Söyleyin
Söyleyin ki gelsin dehşetim
Söyleyin ki
Yumruklarım hiç gevşemesin