aras i. jacques-loire

mitoz

değini

“çok canım sıkılıyor, kush vuralım istersen”

 

o Marx ile aynı zamanda Londra’da bulunup komünizmin k’sinden haberdar olmayan Nâmık Kemal’e ve onun soyundan gelenlerin elinin dokunduğu her şeye karşı beslediğim öncül duygu tiksinti oluyor. Sonra tiksiniyorum. 

o Denebilir ki avamgard dalgaların birkaçını bizzat denedim, sörfe müsait, ne yaptıklarına dair etraflı bir fikrin yoksunu iyi çocuklar, gördüm. İsterdim ki Türkiye Cumhuriyeti ve onun yazılı kültürsüzlüğü kaliteli bireyleri standartlarını düşürmek ve zaman zaman vasat bir estetiğe razı olmak zorunda bırakmasın. Tekrar düşününce, bundan rahatsızlık duymuyorlarsa, belki de sandığım kadar kaliteli değillerdir. 

o Bence özel anaokulu açarsak zengin olabiliriz. Çocuklara fransızca sabah yogası dersi koyarız. Yemekhanede çiya tohumlu ıspanaklı smoothie falan çıkar. Zen bahçesi yaparız arkaya. Toplama öğrenemeyecek kadar gerizekalı olanlara zaten bir artı birin bir ettiğinden, ne bileyim aslında evrende her şeyin sonsuz bir aşk ve ahenk içinde sevgi şarkıları söyleyerek dans ettiğinden falan bahsederiz. Sonra spreyli sigara içmekten kafası yanmış bütün babadan zengin rastalı karılar ve gerizekalı kocaları, kocası zengin ama mantar problemi deneyimleyen bütün çakma entel bok kokulu obez geç cumhuriyet kadınları günün büyük bir bölümünü çocuklarının körpe bedenleriyle dar bir alanda geçirmemiz için bize deli sikmiş gibi para akıtırlar. Sıkıntıyı parayla öldüremeyiz tabi ama, sinüslerinde beş kilo es izomer ketaminle sıkılmak bayat çay içerek sıkılmaktan biraz daha keyifli olabilir. Yılsonu müsameresinde de bütün velilere projeksiyondan hayvanlı çocuk pornosu izletip Tayland’a kaçarız. Nasıl fikir? Tabii amına koyayım ya. Gerizekalı gibi ölene kadar şiir mi yazacaktık?

o Birincil amacı kendini bulunduğu çağda geçerli kılmak olan, çağının ilerisinde yahut gerisinde konumlanamaz sanıyorum. İyi ihtimalle dergi fanzin falan çıkarır, şiir geceleri düzenler, abilerine yamanır, ölene kadar kendini meşgul eder. Farklı ve kabaca söylemek gerekirse, ömrü boyunca kendini kafasındaki yenilikçi imajına yakıştırmaya çabalar. Öte yandan çağdışı olmayı göze alan da, yüksek ihtimalle dişe dokunur bir sik beceremeden ölüp gidecektir. Bana kalırsa durum geçmiş onyıllara nazaran daha boktan değil. Ama iyiye gitmeyeceğinden de eminim.

Ahmed Rıza Paşa’dan August Comte öğrenenler Alamut’un balkonlarında asılacak. Öyle ya da böyle bir urgan.

o HAYIRLI BİR DİYALOG

  • Bu yapıldı yalnız. 
  • Eeee?

 

o Beğendiğiniz bir şiiri, dili mühim değil, rastgele Google Translate’in dil filtrelerinden geçirin ve son olarak Türkçe’ye çevirin. Yahut kendinizi akıllı telefonunuzun kelime tahmin etme özelliğini kullanarak form devrimine namzet bir AI şiiri yazdığınıza ikna edin. En devrimci sizsiniz. Çok güzelsiniz. Kendinize sert davranmıyorsunuz, iyi günler diliyorsunuz.