barış yıldırım

ölüm bir bayrak

bu saatten sonra yapacağım en iyi iştir ölmek
devrimi gördüm, devleti tanıdım, söktüm bir bir kimliklerimi
ne Afrikam kaldı ne de önünde secde edilecek bir tanrı
benden geriye deri kaldı, damar, et ve kemik
benden geriye sinir, kalp ve içgüdü
hayıflanmıyorum bile ardından boşa geçen günlerimin
benzediğim şeyi de sevemedim giderek
hayvanlarım kaçtı kalakaldım bir başıma

tanıdık yüzler silindi, evim yandı, Nil kayıtsız akıp geçti
parmaklarımın arasından
bakakaldım öylece çünkü en iyi yaptığım şeydi bakmak
benim melek gözlerim vardı oysa aşk derin uçurumlar

şimdi bir trendeyim mesela ölüm belki peşimde
belki iliştiririm şu soruyu onun gaddar sinesine:

neden sever yurtsuzlar dağlarda dolaşanları
fazladan baba ve tabut yaprakları arasında
ve ölü kuşlar kadar?

bu soru diriltir belki içimdeki beni, yunar paklar