mustafa nurkan bitlisli

öte gürültü

ben aklımı nasıl emilirse vücutta

      koca sarı belirsiz

 dişleri sıkı bir kalıtım

iki defa atlarıyla tersine

bir denizi örüyor kısacağı 

 

biraz daha biraz sineklerin

şeyleri çarpıyordu koşuda akan 

annem sığdı ve yakalandı 

baş dönümlerinden açılarla

                                            hiss edinilir 

 

bir düdük patlıyor 

fosfor okuyorum ağzımıza 

                maddenin halleri

         bir de allah

 

tüm bir gövde gibi sayılar şiddeti

yanaklarımı şişerek bir an önce 

   beni iyi tanıma istiyorum 

 

yüzünde bir balık oynayıp göğe 

su çiçekleri yoluyor 

açmak diye bir alanı 

birbirine anafor ve kızarık verilen