fatih içlek

şiirler

Vitamin

Ölmeyenler bakıyor ellerine bilmemiş çiçek ve çalı
Çığlık çıyan etleri üzülmüş kasıkları
Ölmeyenler sürünüyor akşamüstünü
Çapak çıngırak gözleri hüzünlü hayvan artığı

Ölmeyenler düşündükçe delirmenin kâr marjını
Bir vitamin olarak ağlamanın faydasını
cıvırır şeylerin dekoru duygunun kırmızı damı
Trajiğne komiğne gazozuna kubuz köpek kriz patlamaları

Bir esintidir yalıyor Ölmeyenleri
Ürperiyor tüylerinden cezbe cazgırı
Dünyanın külotunda kurumuş eller
Gönül değil şiir hanım bu gebermenin uçmağı

Kara Parçası

Bildim her şeyin peşinden bir şey gelen bu dünyada
Bir şeydir peşinden gelen ha o bir şeydir bu dünya
Keşke ben toprak olsaydım beni gönderme dünyaya
Sormaz kendini topraklar kara toprağın altında

Keşke saçılsaydım yine bitmeseydim şu toprakta
Sularla çamur olsaydım kurusaydım sıcağında
Düşüp şu dağlar bayılır bana vurulan dağlara
Ben böyle bir göğe düştüm dağlar ayağım altında

Toprak olsaydım ben keşke bir şey bitmeyen toprakta
Başka hiçbir şey bilmeyen bir şeyi bilen toprakta
Şiir hanım çık çıkalım üzüm yiyelim çayırda
Benim dişim benim dişim tat bırakmadı ağzımda

Cam

Benzi şafakla atan budalalar çağrılmış
Sarkmış bütün camlardan kronikler aşağı
Yüzünü görenlerin şakakları yığılmış
Göz göze kayıpların kovulmuş tanıları

Hapı yutmuş doğanlar karınları da açmış
Tatmışlar sütten önce biraz irin ve kanı
Sarılmışlar memeye doymak biraz gaz yapmış
Yan etkiler mahvetmiş şu güzelim dünyayı

Şu Ay nasıl şırfıntı hop suları kandırmış
Bütün camlar boyanmış kliniklerin karı
Esmermiş psikiyatrist hepsine ilaç varmış
Göz göze yıkılmışlar ağlama duvarları