Benim vaktim biraz değersiz olabilir. Ama onlar, onların vakitleri, durmadan dörtnala
Sürekli, sürekli, sürekli, sürekli bir at koşusu gibi
T!k tak t!k tak t!k tak t!k tak t!k tak t!k tak t!k tak t!k tak t!k tak t!k tak t!k tak t!k tak
Tik t@k tik t@k tik t@k tik t@k tik t@k tik t@k tik t@k tik t@k tik t@k tik t@k tik
TİK TAK TİK TAK T!K T@K T!K T@K TİK TAK T!K@ T@K@ TİK TAK

Belirsiz bir masa başında toplanmış onca ölü çağırıcı
Leş yiyen kargalar
Kara kış arasında kanatlarını uzatmış
Kargış ve karınca topluluğu
Bir kadın “…” diye bağırıyor
İşte tüm bunlar hep bunlar
Sürekli devam ediyor, sürekli, sürekli
Sürekli at koşusu gibi
Domuz gibi. Bok ye.
Üç harfli ortası “o”
Kalbime yakın, bağırsaklarıma, karaciğerime
Bana pek bir yakın
Bok ye
Üç harfli ortası “o”
Ben bunca yolu çıktım geldim
Niye diye sor
Ben bunca yolu çıktım geldim bunca yılın arasından
Dinlemeyi öğrendim de geldim bir sürü ölünün arasından
Şimdi bıraktığın bu ayinsel gök
Belki krizantem
Kızarmış bir vişne gibi
Yarım ve hastalıklı
İçsel, kurt korkusu. Sarı.
Domuz gibi.
Bok ye.

Sizin vaktiniz çok değerli, bunca zaman arasından
Başınızı uzatıp
Üç dört çelik miğferle el yordam bilmeden
Aşk diye diye
Kanattınız bunca atı
Atlara iyi davranın, atlar özel hayvanlar
Atlara iyi davranın, atlar özel hayvanlar

Damar yolu açan, damar yolu kapayan
Kanepeleri gece gündüz açıp kapamaktan
Atlara gitmekten gelmekten
Vazgeçtim artık, Adımın arasına bir boşluk
Ha ha ha, han han han
Koca kafalı Cengizhan
Gülü dikenine rağmen sevmiyorum
Ben bir gül dalına konarsam ve o benim narin
Yumuşak tenimi çizerse buna sevinmem
Ben bülbül değilim
Bülbül olmam
Hem kimin bülbülden yüzü gülmüş ki benim gülsün
Bülbül olayım
Acaba bülbülün bülbülden yüzü gülmüş müdür? Gülmemiştir
Bülbül dediğin bir ufak kuş. Bir bakışına, yalnız bir bakışına…
Bırak şimdi, bülbül dediğin bin değil milton kelimeyle bile anlatılmaz
Bülbül dediğin kah bülbül kah gülüşan
Gülüşan dediğin kah bülbül kah perişan

Gülüşan dediğin sürekli at koşusu.