osman hasdemir

Sürtünmesi Bağdaşmamak Ona ve Günlerin

uzamış yosunları baskın
yeşil şimşeğin
uskumru solucanı kapmış
oltalar kartalın yönüne

kışlık yiyecek ve hayvan suyu
geçer artığından tokluk yongasına
son karı bilir bebek
ısınır çoğalan derisiyle

-çatılara zorlanan urganın
parçaladığı avuçlar
günün parlağını emen
enerji yıkanması

tel büküyor beyaz önlüğüyle
demir büküyor pas tozuna
omuzlar başka bir nabzın
başka ateşin bedenine

bir çember buldum o günün
etrafından elimi sarkıtıyorum
yakalanmıyor dilin bırakmadıkları
uyku öncesi utanma geleneği

çatıyı onarıyor ayakları
onca yürümenin rastladığı
adımların mavi ışıkla görünmez neonu
şeklini ürpertiyor sisli soğuk

her şey yerli yerinde
kumsal bulaşmış alınları
portakala adayan
mum çalışması ve heykelleri
damar örüyor kumaştan ona
tenekeyi açıkça çağırmak için

basıyor günlerimi demiştim
şu an yalnız olmak sürekli yalnız olmaktır
bir an önce tanıdık yüzler
geçip akmalı şu benzer bulutların
kürsülü sahnelerinden
kartal kanatlarından başka
ağzıyla
ve kılıçlar tek başına
ses cüreti

solunumu alıyor parlamadan
devrediyor sisine soğuğun
küçül omzu kasnağın
devrile hamasi
ukulele kıran ışıkla
balık dişi
yani öğün olmayan incilik
körpe ve desdurlu namlular

vicdanlı silahların gaddar tetiği
güreştiği ten arası buhar teri
değmiyor aslında hiç bir şey
h i ç b i r ş e y e
molekülü kusuyor güzellik bile
yadırgadığın uyku
alışılmış yorgunluk ne de dinçliğe

kırımlar sürünmesi
iki üç odalı pompa kanı
yavaşça getiriyor o hormonu
ve alışıyorum ve hazırlanıyorum
yüksüz ne hafif
sinir lifinden ileterek düşünceni
nabzına da yetiyor bu itinme
bu kıvrılma ve pompa cihazı
düşünceme tırmandığı
sonsuz fotoğraf için
bir kaç saniye sarılı kaldık

merdivenlerin azaldığı
çıktıkça tekrarlanan
uzun sevecen dürtüleri
çıngı sürten odun
geçirgen üretiyor işleyişini

şiltesi işkillen dupduru
hayalle başa çıkan
kaçınılmaz evren devretmesi
çukurlarım şimdiden
hazır susturulmaya

nasıl evcilliğinde yüzüyor
özenli saatler şekil ezmenin
buluyor kollarını bu adetinin
herhangi bir renk benimsetmiyor

aynısı gökte de olan
bu basit haykırma
bileğinden taşan
eldiven teridir

torbalanmış bir sesi
kucaklayan herkes ömrü
tutunup içseline yukarılı

peteğine damıtılır
osmiyum bakır stenç
kollarıyla saat sesiyle saat
kendine benzemeye yavaştan
kampana vurmakta

balkona yönelmektir
içinden doğmayan
sıkıntı yöntemi

çözülmeden önce
henüz bilinmeyen bir güneş
şakaklarından anlaşılıyor
baktığın yerlerde sararmalar
kof ve iri metal lavı
eşyanın bulandırma şiltesi

vidalar çoğaldı yeryüzünde
organ özenle birleşti
çünkü hücrem bu alkolden nesep

naylon asası kudretle
çarpmaktadır
bir dönem tapınılmış
pencereme uzayan ağaca

ateşlenen bitkiler için
kanım yanlış gidiyor
sürtünmeyle damar iç sesi
çoktanlaştı

sırayla hücrelerim sırayla
küçülüp üreyen büyüyüp
yükselen saç kılına
hızlıca bak bakışı hızlanan
dalgalanma ve dünyalaşma
azın hemen sonu
keyfin yavaşça azaldığı
korku dengesi
en güzel halindeyken
hatırlarım yaratılış ve tadilat günlerini