altı köşe kör somun
burnunun üzerinde, göz çukurunun içinde
tek seğirme bana sokulup benden uzaklaşıyor
kabukları da kemikleri de
bu benim denizim, parlıyor, kayıyor, titriyor
onun bluzu benim pantolonum ve öncüler
dudakların da, ki o arzu peşimde olmasa
ne yaradılıştan gelen çürümeden ne yaradan haber olurdu
sefilliğimle bekliyorum nerden başlayalım çölü bağışlamaya.
yaralılar ses etmediğinden
ben de en az bir perdeye, uykum dönsün ...