kadir kılıç
tarantella
karaköy açıklarında
kabuslarını uzakta tutuyorlar
ve gecenin sonunda
kapının dışında bırakıyorlar
-bu saatte hepsi aynı-
bırak pencereden düşeyim
fransız geçidi’nde
saçımda konfetilerle
bir cezayir türküsü:
“ . . . …… .. . Aux armes, citoyens!
. . …… .. . . . .. Formez vos bataillons!
. . …. ……… .. Marchons! Marchons!
.. . . . . .. …… . . . . . . Qu’un sang impur
.. . .. .. . … .” Abreuve nos sillons!
hadi işte böyle ahaha çabuk yok koluma gir n’apıyorsun dur kaçıncı o sen de iç aman ben
kaç tane acaba olur olur şu cadde de güzel oraya kadar evet dik dik dik dibini görmeyen…
fransız çıkmazı’nı geçince
evet bu Tarantella’yı çalıyorsun
o caddede nasıl da kaçarız
köpekler hırıldamaya başlıyor
düşme diye tutarım
ve erkek çocuklar cehenneme gitti
ve tarihte yer alırız
sonra Kübalılar sahneyi aldı
barlar cadde aydınlık gecenin sonu kan susuzluk barlar
dans cezayir türküsü arka cadde susamak ve kan dans
(2. Ses: Tom Waits – Tango Till They’re Sore)