ayşe görkem kozanoğlu
tekrar gelecekler
Çaresizce şiirdeyiz, diye düşündüm
şair arkadaşları gördüğümde.
Bütün şairler yaralıdır.
Gemiye kendilerini zincirleyen eylemcilerdir onlar
Yağmur ormanlarını korumak ister,
balina ve yunus avına karşı çıkarlar
Hep tutuklanırlar.
Mecidiyeköy aykırıdır insan haklarına,
Dost birikebilen bir şey midir güzel sorudur
Tatsızdır bir şairin bir şaire kötü demesi,
o an bir boyut sessizce yiter.
Zordur birbirimizin sınavlarını kolaylaştırmak
Boşlukları doldurmadan durmaya çalışmak
Meydandaki heykel trajiktir de
Komiktir meydan ve heykel ilişkisi
İşte ben buna hep gülerim içten içe.
Şair arkadaşları gördüm bugün,
Biri dün gene oturmuş ve bir küçük burjuva şiiri yazayım demiş
Biri otistik toplumcu
Biri yorgun mükemmeliyetçi
Biri bacakları tutmuyor diye gelmedi, biri alkol tedavisinde
“Bunu daha fazla yapmayacağım kendime, bu Türkiye’yi”
(diyor biri, yeniden sigarasını yakarken)
Hepsi 6 yaşından beri siyasetin içinde
Eh, yine şair arkadaşlara baktım da bugün
Nesl-i Ahir’i düşündüm
Çevrimiçi benlikleri düşündüm
Beden bir üst dildir diye düşündüm
Susmak en merhametli aparat
Tam o sırada gözümün ucundan kirpiler geçti
Hissettim kimsenin kimseye değmediğini
“Cheerleader mısın kızım sen” diye seslendi iç sesim,
Herkesin seyyar cehennemini görüp
Herkesin ruhsal kramplarını hissedip
Madem çıkamıyoruz bu Türk filminden deyip
Neşe birikebilen bir şey midir etrafa saçılsın
Haydi bütün eller havaya kimse kımıldamasın
Şairler şiire zincirler kendilerini
Aslında her birinin başına defneden taç takmak gerekirdi
Ağlamıyorum gözüme resmî tarihin dışında kalışımız kaçtı
Tek bir yeteneğim olsa doldurmamak olsun isterdim boşlukları
Herkes dead inside dikkat ettiysen