ayşe görkem kozanoğlu

ve bütün telaşlar tatlı olmalı

Nasıl kaçabilirim serçeler gibi
küçük adımlarla, seri, sessizce
telaşıma tatlı bir izlenim vererek

Nasıl kaçabilirim kötü şarkılardan
slow müzik çalan radyolardan
Peki ya iyi şarkılardan
nasıl kaçabilirim

Nasıl kaçabilirim arkadaşlardan
Gereksiz karşılaşmalardan
Çok konuşanlardan ketumlardan
Kalabalıktan yalnızlıktan
Asansör bekleyenlerin nazik selamlarından
Peki, bir medeniyet göstergesi olarak
insanları görmezden gelmeyi öğrendiğim o gün
içimdeki taşralı uzaylıdan
kaçabilir miyim artık

Nasıl kaçabilirim sigara dumanından
Karbonhidrat ve şeker tüketiminden
Üşengeçlikten umutsuzluktan uykusuzluktan
Kendine iyi davranmamaktan
Kendine iyi davranmayı kötü bir şey sanmaktan
Kendine aşırı iyi davranmaktan
Her koşulda akıllı olmayı
engelleyen zaaflardan
Estetik bir Uzakdoğu dövüşçüsü gibi

Nasıl kaçabilirim gözlerin ıslanmasından
İnsanları bu denli sevmekle cezalandırılmaktan
Yaşamın çağrısından, bu çağrıya kapılmaktan
Hani hiç mecalin yoktu diye bile soramadan
başımla duvarlara toslamaktan
Lütfen kaçabilir miyim lütfen
kalbimdeki kırığa yeniden basmaktan
serçe ayaklarıyla

((bir mayın gibi))

nasıl kaçabilirim

Ciğerini her gün kartallara yediren bir savaşçıymış şair, sen deli misin

Hangi sapaktan dönerim
Hangi yola saparım
Radyoyu açmam
Ya da Break on Through açarım,
Roadhouse Blues
Bi’ s*ktirin gidin, derim, oh be,
Bira içerim, birinden bir sigara alırım
bağırarak eşlik ederim şarkıya
Ve bütün telaşlar tatlı olmalı, derim
keyfimi bulunca

Daha biraz önce ayaklarım
bir yerime vurmamış gibi