gökhan arslan

yumuşamayan şeyler

korkakın tekiyim, ayakım topraka değsin isterim
deniz karşıdan baksın, gökden kuş düşmesin
yakupun başını dayadıkı taşda gözüm yok
çekiçin sesine çokdan alışdım
rüzgâr dövsün dövecekse gövdemi
çocukken allaha büyüyünce kitapın kokusuna inandım

devletin en sadık müşterisi olamadım, yani vatandaş
vatandaş dedikin vergisini öder içine çektiki havanın
yurtunu sever, sayar köprünün bacakını
çift şerit yollarda pusuda bekleyen radarlara girer
kaşıkın ucuyla bırakır zerdeçalı bardaka
ve çok sever uyurken odanın tavanına bakmağı

ağaça çıkma derdi babam, ağaçlardan inmedim
çok sonra öğrendim ağaçın ömründen yedikimi
herkes bir şeyin ömrünü yer zaten
erkekler kadınların, erkekler hayvanların, erkekler çocukların
kadınların, hayvanların ve çocukların
sonra bir daha kadınların
yumuşamaz dünyanın köşeleri ve çekirdeki
gittikçe sertleşir kalp, bulanır suyun hafızası
dışarı çıkamayan rüya kalınlaşır sonunda

korkakın tekiyim, dört kadehden sonrası soru işareti
üzümü ezecek arpayı öpecek gücüm yok
bıçakın düşmanlıkından da bıkdım, nacakın hiddetinden de
yavaşca dolaşdım kuyuların etrafından
çatıların altından sessizce geçdim

sonunda öğrendim, yumuşamayan şeyler de var şu hayatda
bırakdım kendimi harflerin karanlık kucakına